HARRY POTTER - Lord Voldemort

Lord Voldemort

Tom Marvolo Riddle, cadı bir anne ve muggle bir babadan dünyaya gelmiş bir melezdir. 1945 yılında Hogwarts'dan mezun olduktan sonra çok uzak yerlere gitti. Karanlık Sanatlar konusunda derinlemesine araştırma yaptı. 1970’lerde birçok kez şekil değişiklikleri geçirdi.

O dönemde adını Lord Voldemort olarak değiştirdi ve dünyanın yönetimini ele geçirme macerasına başladı. Bunu izleyen 11 yılda büyücülük dünyasında o güne değin olmamış kötülükte şeyler oldu. Bunlardan biri de Harry'nin ailesinin onun tarafından 1981'de yok edilmesiydi. James Potter güçlü bir büyücüydü, Voldemort da onu öldürmesi gerektiğini biliyordu. James Potter’ın okuldan yakın arkadaşı ve Sır Saklayıcısı olan Peter Pettigrew, Potter'lara ihanet edip onların evini Voldemort’a bildirdi. O da James ve Lily'yi öldürdü. Anne Lily Potter ölürken, oğlunu korumak adına aralarına bir kalkan olarak kendi hayatını atmıştı. Bu ona etkisi uzun zaman geçmeyecek bir koruma sağlayacaktı.

Bu yüzden Voldemort'un Avada Kedavra laneti geri teperek ona döndü. Ruhunun bir parçası
bütünden kopmuş ve o yıkılmakta olan binadaki kalmış tek canlı ruha tutunmuştu. Lord Voldemort'un bir parçası artık Harry'nin içinde yaşamaktaydı. Dolayısıyla yılanlarla konuşma gücünü ve Lord Voldemort'un zihniyle arasında bulunan, Harry'nin hiçbir zaman anlayamadığı bağlantıyı veren de zaten buydu. Bu arada Harry’nin alınında çakan şimşek biçiminde bir iz oluşmuştu. Voldemort, Harry'nin zihnini tam olarak paylaştığında müthiş ve daha önce hiç duymadığı ölçüde bir acı duymaktaydı. Bu nedenle onun zihnini ele geçirmekten vazgeçmişti.

Voldemort'un eksikliğini hiç bir zaman hissetmediği o ruh parçası Harry'nin içinde kaldığı, Harry tarafından korunduğu sürece, Lord Voldemort ölemezdi. Bu da demekti ki Voldemort kendi elleriyle Harry'yi öldürmeliydi.

Geri tepen Avada Kedavra lanetinin etkisi bir şekilde Voldemort'u güçsüzleştirmişti. Onu, bedeninden ayırıp ruhtan değersiz, hayaletten beter bir hale getirdi. Fakat yine de hayatta kaldı. En zayıf canlı kadar güçsüz olduğundan kendini kurtarmak için asasını kullanacağı bir bedeni bile yoktu.

Arnavutluk Ormanı'nda yıllarca kendini kurtaracak bir Ölüm Yiyen bekledi. Bu arada başkalarının bedenlerine girerek yaşamını sürdürdü. Beden seçerken daha çok hayvanları ve özellikle yılanları tercih ediyordu. Fakat sihir yapmaya uygun olmayan yılan bedenleri kısa bir süre sonra ölüyordu.

Bir süre sonra 1991'de ormanda Hogwarts'da öğretmen olan Quirrell ile karşılaştı. Fakat Prof. Quirrell'in sarığının içinde yaşayan Voldemort sadece korkunç bir yüzden ibaretti. Bu yüz kıpkırmızı gözleri olan tebeşir beyazı bir yüzdü. Burun deliklerinin yerinde de, yılanınkiler gibi daracık yarıklar vardı. Onu kandırarak bedenini ele geçirdi. Böylece eski gücüne kavuşmasını sağlayacak Felsefe Taşı'na sahip olabilecekti. Fakat bu çabası da Harry ve Albus Dumbledore tarafından önlendi. Quirrell öldü, o da tekrar eski zayıf haline dönüşerek Arnavutluk'daki ormanına geri döndü.

1994 yılında tam umudunu yitirmek üzereyken adaletten kaçmak için kendini öldü gösteren Peter Pettigrew tekrar onu buldu. Yolda rastladığı Sihir Bakanlığı görevlisi Bertha Jorkins'i de ona götürerek tüm bildiklerini anlatmasını sağladıktan sonra öldürdüler. Yeniden doğuşunu sağlayacak temel maddeleri beklerken, Tek Boynuzlu At kanından yapılmış bir iksir ve Nagini'nin sağladığı yılan zehrini kullanarak kendi icadı olan bir-iki büyü hazırladı. Bu sayede garip bir bedenle seyahat edebilecek kadar güçlendi.

Kendisini yeniden hayata döndürecek iksir bir Kara Büyü'ydü ve bunun için üç güçlü malzeme gerekliydi. 1-Hizmetkarının isteyerek vereceği bedeninden bir et, 2-Babasının kemikleri, 3-Kendisinden nefret eden bir büyücünün istemeden vereceği kan. Voldemort bunu gerçekleştirmek için Harry'i seçti. Çünkü yükselişinin hızlı olmasını istemesinin yanı sıra, annesinin Harry'e sağladığı ve etkisi geçmeyen koruma bu sayede Voldemort'un da damarlarında akacaktı.

Hogwarts'ta bulunan sadık Ölüm Yiyen'i sayesinde Harry'in adının Ateş Kadehi'ne atılmasını sağladı ve onu kendine ulaştıracak Üçbüyücü Kupası'nı Anahtar'a dönüştürdü. Kupaya ilk ulaşan olmasını garanti altına aldı. Böylece Harry, Dumbledore'un korumasından uzak bir yerde olabilecekti. Harry, o ve hizmetkarının bulunduğu Little Hangleton kasabasının mezarlığına kupaya beraberce ulaştığı ve ne yazık ki Voldemort tarafından acımasızca öldürülen Cedric Diggory ile geldi. Kanını istemeden verdi. Fakat sonunda öldürülen tüm insanların, anne ve babasının da yardımıyla ondan kurtuldu. Ne yazık ki, Lord Voldemort'un canlanmasının önüne geçememişlerdi. Ve bundan sonra yaşamları yine onunla savaşarak geçebilirdi.